Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 9. Yargı Paketi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. 9. Yargı Paketi içerisinde neler olduğu, hangi maddeleri içerdiği yurttaşlar tarafından merak ediliyor.
9. YARGI PAKETİ NEDİR?
Kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.
9. YARGI PAKETİNDE NELER VAR?
Teklifle, İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Buna göre, elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışta teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve her halde 1000 Türk lirasından az olamayacak.
Açık artırma süresinin son 10 dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi halinde açık artırma 3 dakika uzatılacak. Uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmesi halinde açık artırma süresi her yeni teklifin verilmesinden itibaren 3 dakika uzatılacak. Son uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmezse mal en yüksek teklif verene ihale edilecek. Uzama sürelerinin toplamı bir saati geçemeyecek. Bir saatlik süre Adalet Bakanlığının kararıyla kısaltılabilecek, uzatılabilecek veya kaldırılabilecek ve bu kararlar Bakanlığın resmi internet sitesinde duyurulacak.
Aynı Kanunu’nun Ek 1’inci maddesindeki düzenlemeyle de parasal sınırlarda yeniden değerleme oranında artırma yapılması sonucunda belirlenen sınırların 10 Türk lirasını aşmayan kısımlarının dikkate alınmayacağı hükmü, 1000 Türk lirasını aşmayan kısımların dikkate alınmayacağı şeklinde değiştirilecek. Yeniden değerleme sonucu belirlenen parasal rakamın 1000 lirayı geçmeyen küsuratı dikkate alınmayacak.
YEDİEMİN OTOPARKLARINDA SAHİPLERI TARAFINDAN TESLİM ALINMAYAN ARAÇLARIN SATIŞI
Karayolları Trafik Kanunu’ndaki değişiklikle buluntu olması nedeniyle veya kanun hükümleri gereğince trafikten men edilerek alıkonulan ve sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan veya aranmayan yediemin otoparklarındaki araçların satış usulü yeniden belirlenecek. Bu durumdaki araçların sicilinde bulunan satılamaz, devredilemez, haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler için ilgili kurumlara, bu araçların satılacağı hususu bildirilecek ve satış işlemlerine başlanacak, araçların üzerinde bulunan tüm şerhler ayrıca bir işleme gerek olmaksızın, satış tarihinden itibaren kalkmış sayılacak varsa tescil kayıtları buna göre düzeltilecek.
İşlem yapılacak aracın tanıtımına yarayan şasi ve/veya motor seri numaralarının bulunmaması veya düşmüş olması ya da tamir veya tadil gibi nedenlerle silinmiş yahut tahrip edilmiş olması durumunda bu eksiklikler satış işlemini gerçekleştirecek kurum tarafından ilgili mevzuat kapsamında tamamlanarak araç satışa hazır hale getirilecek. Aracın tescil kaydındaki haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam edecek. Satış konusu aracın vergi, ceza veya prim gibi borçları, satıştan önceki sahibine ait olup mülkiyet ilgiliye tüm borç ve yüklerinden ari olarak geçecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla muhafaza ve satış için yapılan giderler, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine ve tamamlanmasına dair giderler ve vergi, resim veya harç gibi malın aynından kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan tutarın tüm alacaklıların alacağını karşılaması halinde hak sahiplerine Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde dağıtılacak ve bakiye bir tutar bulunması halinde bu tutar, muhafaza edilecek, kamu bankalarında nemalandırılacak ve satıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde müracaat halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenecek. Beş yıl içinde herhangi bir müracaatın olmaması halinde söz konusu bedeller Hazine’ye irat kaydedilecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla muhafaza ve satış için yapılan giderler, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine ve tamamlanmasına dair giderler ve vergi, resim veya harç gibi malın aynından kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan tutar, tüm alacaklıların alacağını karşılamazsa sıra cetveli yapılmak üzere ilgili kuruma gönderilecek.
Teklifle, Kamulaştırma Kanunu’na madde eklenecek. Buna göre de Mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 8 Ekim 1956 tarihine kadar, kamulaştırma işlemlerine dayanmaksızın kamulaştırma kanunlarının amacına uygun olarak fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olan taşınmazlar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları adına tahsis tarihinde kamulaştırılmış sayılacak.
Taşınmazda kamu hizmetinin nitelik ve amacına uygun şekilde tesis veya yapının inşa edilmiş olması, bu Kanunun uygulanması bakımından fiilen tahsis kabul edilecek.
Bu durumdaki taşınmazlardan tapuda kayıtlı olanların kayıt sahipleri veya mirasçıları; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zilyetleri ya da mirasçıları tahsis tarihi itibarıyla zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmiş ve fiili tahsis tarihinden itibaren 10 yıl geçmemiş olması koşuluyla, iptal edilen 221 sayılı Kanun’un belirlediği süre içinde sadece taşınmazın fiili tahsis tarihindeki rayiç bedelini isteyebilecek.
Bu madde kapsamındaki taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihine kadar açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan bedel davalarında bu madde hükümleri uygulanacak.
Birinci fıkraya göre kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihinden sonra bu taşınmazlara bağlı olarak bedel dahil ileri sürülen talepler kabul edilmeyecek. Bu hüküm, 12 Ocak 1963 tarihinden sonra açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan davalar hakkında da uygulanacak.
Bu madde kapsamında açılan ve görülmekte olan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri maktu olarak belirlenecek.
Kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar, tapuda kayıtlı ise ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine açılacak dava ile ilgili idare adına tescil edilecek. Tapu kaydı olmayan taşınmazlar, tahsisin mahiyeti bakımından tescile tabi ise ilgili idare adına kayıt tesis olunacak. Bu işlemler harca tabi olmayacak.
KADIN BEKARLIK SOYADINI TEK BAŞINA KULLANAMAYACAK
Anayasa Mahkemesi, kadının bekarlık soyadını ancak eşinin soyadı ile birlikte kullanabilmesine ilişkin düzenlemeyi “eşitlik” ilkesine aykırı bularak iptal etmişti.
AYM’nin gerekçeli kararında, kadının evlendikten sonra da isterse bekarlık soyadını tek başına kullanmasına olanak tanınması gerektiği vurgulanmış ve TBMM’ye de bu doğrultuda yeni düzenleme yapması için 9 aylık süre vermişti.
Ancak 9. Yargı Paketi’nde, AYM’nin iptal gerekçesi dikkate alınmadı ve iptal edilen düzenlemedeki gibi kadının bekarlık soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabileceği öngörüldü.
Gerekçede de, “anne ve babanın ayrı ayrı soyadı kullanmalarının, çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceği, çocuğun hangi soyadını kullanacağını tartışma konusu haline getireceği” savunuldu.
Teklife göre, kadının soyadı, kendi soyadı ile daha önceki kocasının soyadından oluşuyorsa bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecek.
Teklifte yer alan bazı diğer önemli düzenlemeler şöyle:
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda, anneye de baba ile çocuk arasındaki soybağının reddi için dava açma hakkı tanınacak.
Birden fazla baronun bulunduğu illerde barolara gönderilecek adli yardım ödeneği, yüzde 40 yerine yüzde 30 olacak.
İdari yargıda tek hakimle çözümlenecek davaların ve duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davaların belirlenmesinde dava tarihindeki parasal sınırların esas alınacak ve bu parasal sınıra göre davaların tek hakimle veya heyetle görülecek.
Hakim ve savcı yardımcılığı mülâkatına çağırılacak aday sayısı, sınav ilanında belirtilen kadro sayısının iki katından bir katına indirilecek. Ayrıca soru sorulacak alanlar arasına milletlerarası hukuk, milletlerarası özel hukuk ve ticari işletme ve şirketler hukuku konuları da eklenecek.
Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile hakim ve savcıların ek tazminatları (15.000) ek gösterge rakamında eşitlenecek.
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca trafikten men edilerek alıkonulan araçlardan yediemin otoparklarında bulunup da sahipleri tarafından teslim alınmayan veya sahiplerine ulaşılamayan araçların satış usulü kolaylaştırılarak, ekonomiye