Habertürk yazarı Nagehan Alçı, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler‘le Meclis gündemine gelmesi beklenen sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili yasa teklifine dair konuştu. Alçı, yazısında “Sokak köpekleri ile ilgili yapılmak istenen düzenleme nedeniyle siyasette normalleşme söylemi adeta rafa kalktı” ifadelerini kullandı. Güler, meseleye dair henüz halihazırda bir yazılı bir metin olmadığını ve medyanın konuyu yanlış aksettirdiğini söyledi.
Alçı, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Tasarıyı meclise gönderdik” açıklamasını da hatırlatarak süreci şöyle özetledi:
“Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı kendi alanları ile ilgili ayrı ayrı çalışma yapmış ve metinleri göndermişler. Hepsi bir araya gelecek, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun toplumun farklı kesimleri ile yaptığı görüşmelerden çıkan öneriler de toplanacak ve öneriye nihai şekil verilecek.”
Güler, Alçı’ya, “tüm köpeklerin değil, kuduz riski taşıyan ve saldırgan olan, gözetim altında da düzelmeyen köpeklerin uyutulması üzerinde durulduğunu” söyledi. Güler, “sokakta yaşayan bütün köpeklerin değil, çeteleşmiş köpeklerin toplanacağını, barınaklara alınıp kısırlaştırılıp sahiplendirileceğini” söyledi.
Güler, Alçı’nın sorularına şu cevapları verdi:
“-Uzmanlar diyor ki genelde belediyeler daha kolay olduğu için uysal, kimseye zararı olmayan köpekleri topluyor. Dolayısıyla esas saldırganlar yerinde duruyor. Daha ehil ekipler kurup saldırgan köpeklerin toplanması nasıl sağlanacak?
Sokakta çeteleşmiş köpekleri zaten herkes biliyor, bu köpekler barınaklarda da aynı hayatı sürdürüyor. Bizim barınaklarda da iyi bir yaşam ortamı oluşturmamız gerekmiyor mu? Biz yeterli gıdaya ulaşamayan, herkesin sevgisini kazanmış köpekleri de barınaklara alıyoruz onların da bakımlarının yapılması gerekiyor. Barınakta saldırgan köpeklerle birlikte tutulunca orada da risk oluyor. Bunları da düzenlemek gerekir.
– Toplanan saldırgan köpeklerle ilgili nasıl bir süreç işleyecek?
30 günü gibi bir süre işletilecek şayet farklı bir gelişme olmazsa bu hayvanların uyutulması gerekiyor, bütün dünya örnekleri bu şekilde.
– Yani hayvanlara 30 gün süre tanınacak sonra agresyon devam ederse uyutulacak mı?
Bakın bu 30 gün olur, 3 hafta olur süreleri tartışıyoruz. Sorunu toplumun tüm kesimleri ile konuşuyoruz. Grup başkanvekilimiz Bahadır Yenişehirlioğlu toplumun bu konuda bilgisi olan duyarlı akademisyenleri, gazetecileri, sanatçıları arıyor ve dinliyor. Elimizde henüz bir metin yok. Biz henüz sorunun tespiti ve çözüm yollarını araştırıyoruz. Dünya örneklerini inceliyoruz.
Nagehan Hanım biz bir merhamet iklimi içerisinde büyüdük. Benim çocukluğum kedilerimizle köpeklerimizle geçti ancak sokak güvenliğini de oluşturmamız gerekiyor. Sokakların güvenliği de anayasanın 56. Maddesi kapsamında devletin sorumluluğu altında. Biz bazı insanlar yanlış anladı diye gözümüzü kapatamayız.
– 30 gün içinde ehlileştirilemeyen hayvanlar için ne yapılacak?
Önce şunu tekrar söyleyeyim, bu 30 gün olur, 15 gün olur, örnekleri var dünyada. Bakın Amerika’da bir hafta, İngiltere’de 10 gün, bazı ülkelerde 15 gün…
“Bakanlıkların ve valiliklerin devreye girmesi noktasında bir düzenleme olabilir”
– Belli bir süre içinde iyileştirilemeyen ve saldırganlığı devam eden köpekler uyutulacak diyorsunuz. Peki bir ay içinde sahiplendirilemeyen köpeklere ne olacak? Sahiplendirme ile ilgili bir zaman öngörüyor musunuz?
Biz barınakların varlığını hem güçlendireceğiz hem de devamı için her türlü tedbiri alacağız. Sizin dediğinize göre bütün köpek varlığı bitecek demektir, hayır barınaklarda bu mahiyette köpekler geldiği müddet içinde yaşamlarını sürdürecekler ancak sizin belli bir izleme yapmanız gerekiyor. Belli bir popülasyona ulaştığımızda sokak güvenliği sağlandıktan sonra hayvanlar barınaklarda daha nitelikli bir şekilde yaşamaya devam edecekler.
– Hayvan severler kısırlaştırma konusunda çok daha geniş çaplı uygulama olsa sorun bu boyutta olmazdı diyorlar. Bu eleştiriye katılıyor musunuz?
Katılmıyorum çünkü 2,5 milyonun üzerinde hayvan kısırlaştırıldı, sizin sadece şehir merkezinde değil kırsalda da kaçak üretim var. Kısırlaştırma bir yerden sonra saldırganlığı ya da kuduz riskini önleyemiyor. Sizin başka tedbirler de almanız gerekiyor. Bütüncül bir yaklaşım ile olayları değerlendirmeliyiz.”
Alçı’nın yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.