(MARDİN) – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisince Mardin’in Kızıltepe ilçesinde düzenlenen Tarım Mitingi’nde, adalet ve ekmek sorunlarını dile getirerek, ” “Ekmek yok, adalet yok. Beyefendiler Türkiye’yi mutlu bir ülke olarak anlatmaya çalışıyorlar. Adalet yok, ekmek yok ama diyorlar ki buna şükredin. Türkiye’de tarım alanında büyük bir kriz var. Bunun aktörü AKP ve MHP iktidarıdır” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından Mardin’in Kızıltepe ilçesinde ‘Ekmek ve Adalet Buluşmaları’ kapsamında Tarım Mitingi düzenlendi. Kızıltepe Otogar Meydanı’ndaki mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye’deki adalet ve ekonomi sorunlarına değindi. “AKP ve MHP iktidarı Türkiye’yi her anlamada uçurumun kenarına getirdi” diyen Bakırhan, “Ekonomi desen yok. Türkiye’de çok ciddi geçim sıkıntısı var. Emekçiler geçinemiyor, asgari ücretle çalışanlar kirasını dahi ödeyemiyor. Bir taraftan büyük bir işsizlik var. İnsanlar doğru düzgün beslenemiyor. Demokrasi desen yok. Kürdün diline, kültürüne düşmanlık halen devam ediyor. Konuştuğumuz Kürtçeye halen bilinmeyen bir dil diyorlar. Özgürlük deseniz hiç yok. Sizin irade olarak belirlediğiniz yüzlerce yoldaşımız Selahattin Demirtaşlar, Figen Yüksekdağlar ve yüzlerce canımız şu an cezaevinde” diye konuştu.
‘Ekmeğimizin karşılığını almak için mücadele edeceğiz’
22 yılda Türkiye’nin kısa bir özetini yapan Bakırhan, şunları söyledi:
“Ekmek yok, iş yok, demokrasi yok. Peki bu tablonun sebebi kimdir. AKP ve MHP iktidarıdır. 31 Mart’ta başta Kızıltepe, Mardin, Kürt ve Türk halkları aslında bu ülkeyi yoksullaştıran, özgürlüklerimizi demokrasiyi yok sayan anlayışa büyük bir cevap verdi sandıklarda. O büyük cevapta ders almamışlar, halen zamma, zulme, baskıya devam ediyorlar. O zaman biz ne yapacağız onlara daha büyük bir ders vermek için örgütleneceğiz, güçleneceğiz, büyüyeceğiz, hakkımızı arayacağız. Emeğimizin karşılığını almak için mücadele edeceğiz. Cezaevindeki arkadaşlarımızı özgürleştirmek, dilimizi özgürce konuşmak, Türkiye’deki halklarla birlikte demokratik bir Türkiye’de yaşamanın mücadelesini vereceğiz. Bugün ekmek ve adaleti konuşacağız. Türkiye’de olmayan iki temel mesele. Neden ekmek dedik? Milyonlarca emeklimiz geçinemiyor. Milyonlarca asgari ücretle çalışan insanlarımız, çocuklarını okutamıyor, doğru düzgün beslenemiyor. Milyonlarca insanımız işsiz. Binlerce insanımız KHK’lı. Milyonlarca gencimiz iş ve AŞ bulamadıkları için göç yollarında ya canlarını yitiriyorlar ya da aile ekonomilerine katkı sunmak için çok düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar. Bizim ekmeğimizi düşünen yok. Aksine bizim soframızda ekmeğimizi daha da küçültmek için, sermayeye daha büyük rantlar kazandırmak için AKP ve MHP iktidarı sermayeye rant kazandırıyorlar. Bunlar bizim ekmeğimizi çalanlar ve düşmanlarıdır” diye konuştu.
‘Beyefendiler Türkiye’yi mutlu bir ülke olarak anlatmaya çalışıyorlar’
Türkiye’de yaşanan sorunlara rağmen, iktidarın Türkiye’yi mutlu bir ülke olarak anlatmaya çalışmasına tepki gösteren Bakırhan, şunları kaydetti:
“Kürtler on yıllardır adalet arıyor. Aleviler on yıllardır eşit yurttaş olmak için mücadele ediyorlar. Türkiye’deki demokratik güçler, özgür demokratik bir ülke için yapmış oldukları mücadelelerinin karşılığında cezaevi, dipçik, kelepçeyle susturulmaya çalışılıyor. Her gün onlarca kadın katlediliyor. Ekmek yok, adalet yok. Beyefendiler Türkiye’yi mutlu bir ülke olarak anlatmaya çalışıyorlar. Adalet yok, ekmek yok ama diyorlar ki buna şükredin. Türkiye’de tarım alanında büyük bir kriz var. Bu krizin ana aktörü kimdir. AKP ve MHP iktidarıdır. Onların programlarında üretici, çiftçi, esnaf yok. Onların programında savaşa, saraya ve sermayeye rant yaratmak var. Bu ülkenin ekonomisinin büyük bölümü savaşa gidiyor. Bu ülkede tarım ve çiftçiye desteklemek yok. Bu ülkenin tek programı var, Kürdü yok saymak, yok etmek. Kürdün diline, kültürüne düşman etmek, Kürdü aç ve yoksul bırakmaktır. Bizler tam da buna itiraz ediyoruz. Siz çiftçinin ve üreticinin iktidarı değilsiniz. Siz bu ülkenin kaynağını bir avuç sermayeye peşkeş çeken bir iktidarsınız. Bunlar çiftçi ve üretenlerin düşmanıdır. Bunlar istiyorlar ki, Kürt bu coğrafyada ekmesin, biçmesin, geçinmezsin. Toprağını, coğrafyasını terk etsin, metropollerde ucuz iş gücü olsun, mevsimlik işçi olsun, yollarda kazalarda ölsün. Böyle bir zulüm olabilir mi? Bizler ekmeğimize sahip çıkmadığımız müddetçe, bizler bu adaletsizlik karşısında bir arada, omuz omuza direnmediğimiz müddetçe bunlar buğdayın, mısırın taban fiyatını daha da düşük belirleyerek, bizi köleleştirmeye, aç bırakmaya, sefil bırakmaya çalışacaklar. Biz buna itiraz ediyoruz. “