CHP’nin, “faili meçhul siyasi cinayet davalarının zaman aşımına uğramasına” ilişkin grup önerisinde, AK Parti Afyon Milletvekili Ali Özkaya’nın Sivas Katliamı ile Başbağlar Katliamı’nı karşılaştırması tartışma yarattı. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Sen katliamları mı yarıştırıyorsun bu çok çirkin” dedi.
DHA ve ANKA Haber Ajansı’nın haberine göre, CHP’nin “Faili meçhul siyasi cinayet davalarının zaman aşımına uğramalarının nedenleri ve gerekli yasal düzenlemelerin belirlenmesi” amacıyla verdiği grup önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
‘ERDOĞAN’IN ‘HAYIRLI OLSUN’ CÜMLESİ, FAİLLERİN NASIL KORUNDUĞUNUN AÇIKLAMASIDIR’
CHP’nin grup önerisine ilişkin partisi adına konuşan Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, Sivas Katliamı’na ilişkin “Madımak’ta kaybettiklerimiz ülkemiz ve dünya edebiyatının en önemli kalemleriydi. Barışa semah dönen pırıl pırıl çocuklarımızdı. O güzel insanlar bilemediler celladın bu kadar korkunç ve acımasız olduğunu. Olay ne kadar karanlıksa yargı sürecinin de ne kadar karanlık olduğunu hep birlikte yaşadık. Adreslerine varıncaya kadar bilinen failler asla adalet önüne çıkartılmadı. Bazı isimler hiç yakalanmadan kaçtı. Yakalanıp bırakılanlar kayıplara karıştı” dedi.
“Vahamet yargılama sürecinde de devam etti” diyen Ersever “Mahkeme tarafından Sivas davası için zaman aşımı kararı verilmesinin ardından dönemin Başbakanı ‘Ülkemiz için hayırlı olsun’ cümlesini kurabildi. İşte bu cümle Madımak faillerinin nasıl korunduğunun açıklamasıdır” ifadelerini kullandı.
ÖZKAYA: BAŞBAĞLAR’DA KATLEDİLENLERLE İLGİLİ TEK KELİME SÖYLEMEDİNİZ
AK Parti adına konuşan Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın, CHP’nin grup önerisini eleştirdi.
Yazar Sabahattin Ali’nin öldürüldüğü ve Sivas Katliamı’nın yaşandığı dönemde CHP’nin hükümette olduğunu söyleyen Özkaya, “Sabahattin Ali cinayeti işlendiği tarihte Cumhurbaşkanı CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Başbakan Hasan Saka idi. Her iki cinayette de görevde bulunan parti CHP. Dolayısıyla kendi dönemlerindeki bu faili meçhulle ilgili araştırmayı bence kendi kendilerine sormaları, ‘Niye bugüne kadar bununla ilgili biz bir şey yapmadık?’ diye düşünmeleri gerekir. 1993’te de Başbakan Yardımcısı yine İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü’ydü. Önergenizde dikkate almadığınız Sivas’taki vefat eden insanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı zamanda, Başbağlar’da katledilen 33 kişiyle ilgili de tek kelime söylememiş olmanızı ve katliamla alakalı tutuklanan, gözaltına alınan insanları, oradaki sanıkları hangi CHP’li bakanın gidip de 3 gün sonra saldığını da dikkatlerinize sunmak istiyorum” dedi.
BAŞARIR: HER YIL ANMAYA KATILIYORUZ
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP’nin her yıl Başbağlar Katliamı anmasına katıldığını hatırlatarak,
“Öncelikle, kullandığımız dile bir dikkat edelim. Oradaki 35 canımız, o güzel insanlar yanarak değil, yakılarak öldürüldü, bunu bir düzelt. Hangi bakan o, ismini verir misin? Burada isim vermeden konuşmak ne güzel. Sayın Cumhurbaşkanı da bazen bunu grupta yapıyor, siz de yapıyorsunuz. Çalışma Bakanının Başbağlar’da adliyeye girebilme yetkisi mi var? Kimdir bu? Sürekli iftira, sürekli bir algı. Bakın, burada bizim grup önerimize ret oyu verebilirsiniz, kabul etmeyebilirsiniz ama gelip burada lütfen ve lütfen ayrıştırmayın, insanların acısına acı katmayın, insanların acısını daha çekilmez hale getirmeyin. Bu doğru bir dil değil, değil, değil. Bakanlara gidersek senin Başbakan Yardımcın, Gümrük Bakanın Hayati Yazıcıoğlu da Sivas sanıklarının avukatıydı. Hayati Yazıcıoğlu da Sivas sanıklarının avukatıydı. Başbakanlık yaptı, Başbakan Yardımcılığı yaptı, söylemeyeceksin onu. Benim grubumda, tarihimizde, Başbağlar’ın sanıklarının avukatlığını yapan 1 kişi yok. Sen katliamları mı yarıştırıyorsun bu çok çirkin. Daha 1,5 yıl önce Ankara’nın göbeğinde öldürülen Sinan Ateş’in faillerini çözemiyoruz, neyi anlatıyorsun bize.”
Başarır’a yanıt veren Özkaya, “Şimdi, ben bir katliam kötüdür, diğeri iyidir diye bir şey demiyorum. Bütün katliamlar; bütün cinayetler kötüdür, her cinayet kötüdür, her katliam kötüdür. 1993 yılında tutuklanmış, 86 yaşında yani 30 yıldır cezaevinde olan, adli tıp raporuyla gelmiş birisini affettiği zaman, ‘Hayır, Cumhurbaşkanı bunu affedemez’. Öbürkünü aynı gün affeder. Niye? Çünkü o aynı siyasal görüşten de onun için, bu yanlış, bu dil doğru değil. Başbağlar’a gidip oradaki sanıkları adliyeden çıkartan bakan kimdi? Gayet iyi biliyorsunuz. Hangi partinin Çalışma Bakanı olduğunu gayet iyi bilirsiniz, çok iyi bilirsiniz” ifadelerini kullandı.
TEMELLİ: BAŞBAŞLAR’LA İLGİLİ TEK ÖNERGENİN SAHİBİ BİZİZ
DEM Parti Grup Başkankanvekili Sezai Temelli ise Başbağlar Katliamı davasının 2013 yılında zaman aşımına uğradığını belirterek, şöyle konuştu:
“Başbağlar meselesini biraz araştırmış olsaydı burada acıları yarıştırmazdı. Bu konuda tek verilmiş araştırma önergesinin sahibi biziz, Başbağlar araştırılsın istiyoruz. Bu cinayetlerin nasıl işlendiğine dair dönemin görgü tanıklarının ifadeleri var. JİTEM tetikçisi Ayhan Çarkın’ın ifadelerinde ‘Biz yaptık’ diyor. Kalkmış burada Başbağlar’ı, Sivas’ın karşısına koyuyorsun. Başbağlar’ı kim yaptıysa Sivas’ı da onlar yaptı. Siz bu suçluların üzerini örtmekten vazgeçin. Sen hukuk fakültesinden 100 diploma da alsan bu suçların üzerini örtemezsin.”
Tartışmaların ardından Dem Parti Grubu adına konuşan Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, Roboski Katliamı ve Tahir Elçi cinayetinin ardında “derin devletin” olduğuna işaret ederek, “Bu cinayetlerle nereye varıldı? Hiçbir şeye varılamadı. Sonuçta açığa çıktı, bir devlette demokrasi, özgürlük ile faili meçhuller bir arada yaşayamaz. Yargı paketi gelecek, söz konusu bu faili meçhuller aydınlatılmadan ne demokrasi içerik kazanır ne hak ne özgürlükler içerik kazanır” dedi.
ÖZKAYA: KARANLIK GÜÇLERİN YAPTIĞINI HER DAİM SÖYLÜYORUZ
Temelli’nin sözleri üzerine kürsüye gelen AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, “Sayın Temelli, hukuk fakültesi diplomamı sana soracak değilim. Ankara Hukuk Fakültesi’ne gidersen Ali Özkaya’nın diplomasını görürsün, hiç kusura bakmayın. O sebeple, bu yaptığınız doğru değil. Biz, elbette ki bu derin devletin yaptığı veyahut da o bir kısım sıkıntıları karanlık güçlerin yaptığını her daim söylüyoruz. Lütfen, o zamanki Başbakan Yardımcısına, o zamanki Valiye, o zamanki Emniyet Müdürü’ne ve o zamanki çevrenizdeki insanlara sorun Sivas’ta, Başbağlar’da olanların kimler olduğunu. Ben onu söylemek istemiyorum. Kimin olduğunu, yakında olanları, onlar diğer kişileri benden daha iyi biliyorlar, bunu da söylemiş olayım” ifadelerini kullandı.
(HABER MERKEZİ)