Ayhan Bora Kaplan’ın yargılandığı davanın iddianamesine göre soruşturma aşamasında 10 kişi “tanık” olarak ifade verdi ve bu ifadeler suçlamalar için “delil” kabul edildi. Ayrıca iki kişi de “gizli tanık” olarak yer aldı. Bu gizli tanıklardan yurtdışına kaçan Serdar Sertçelik, M7’nin kendisi olduğunu belirterek kimliğini ifşa etti.
İddianamede ikinci bir “gizli tanık” daha var.
Bu gizli tanık da “Ü5W1G8K6L3” olarak kodlanmış. İfadeleri de iddianameye alınmış. Sanıklarla ilgili suçlamaların ilgili bölümlerinde savcılık, bu gizli tanığın ifadelerinden de delil olarak alıntılar yapmış.
‘M7 GÖZDEN DÜŞMÜŞTÜ’
Gizli Tanık Ü5 ifadesinde Ayhan Bora Kaplan çetesinin yapısı, çete üyeleri arasındaki hiyerarşi, her bir çete üyesinin konumu ve işledikleri suçlar hakkında detaylı bilgiler veriyor. Ü5 bu ifadelerinde ifşa olan ve iddiaların merkezindeki M7 kod adlı gizli tanık Serdar Sertçelik hakkında da bilgiler vererek şunları söylüyor: “Serdar Sertçelik kendisini Elmacı marketlerin ortağı diye tanıtır. Yanındaki korumaları Bora Kaplan tahsis eder. Bildiğim kadarıyla kendisi önceleri örgüt içerisinde önemli bir konumdaydı ancak örgüt kapsamındaki görevini talimatlar doğrultusunda tam olarak yerine getiremediği için Bora Kaplan tarafından hedef alındı ve zamanla örgüt içerisindeki yeri azaldı. Fakat kendisi halen örgüt içerisinde yer almaktadır.”
‘ÇANTACI’LAR SİLAH TAŞIYOR
İddianamedeki detaylara göre Kaplan’ın çetesi içinde “Çantacı” denilen bir grup da vardı. Bunlar Kaplan’ın en yakınında bulunup çanta içinde silah taşıyorlardı. Kaplan talimatlarını telefonla değil yüz yüze veriyor, en yakın adamları da internet bağlantısı olmayan tuşlu telefonlar kullanıyorlardı. Ü5 ifadesinde Kaplan’ın adliyelerdeki işleri, tefecilik, mekânların kapılarının korunması, valelik işleri ve diğer faaliyetlerinde kullandığı adamlarının isimlerini de veriyor.
Ü5, Kaplan’ın silahlı eylemlerinden sorumlu olduğunu iddia ettiği Fethi Koyuncu adlı şüpheli için de “Bora Kaplan için aile üyelerinden daha değerli bir yere sahiptir” diyor. Ü5’in Ayhan Bora Kaplan’ın yakın korunmasının nasıl yapıldığına dair verdiği bilgiler de şöyle: “Uğur Pekşen’i tanırım. Örgütte ‘Çantacı’ diye hitap edilen gruptandır. Çantacı denmesi, şahsın elinde sürekli içerisinde silah bulunan çantayı taşımasındandır. Bu şahsın örgüt içerisindeki görevi Bora Kaplan’ın can güvenliğini sağlamasıdır.”